3 İhlas-ı Şerif
1 Fatiha
DUA : Eûzu billahi mineş-şeytânirracîm. Bismillahirrahmanirrahîm. İla şerefi ruhun nebiyyi ve ila ervahi ve alihi ve ashabihil kiram ve ila ervahi eimmetil erbaa ve ila ervahi meşahina fittarikatil nakşibendiyyetil aliyye hassaten ila ruhi Ebul-beha, ebul-fukara, ebul-alemin hazretel üstaz (Şeyh Şerafeddin) EL-FATİHA
Şah-ı Nakşibend Hazretleri’nin, başka büyük evliyalara bağışlanmamış olan on iki bin özellik ve kendine özel kuvveti vardır. Bu özellikler içinden birisi, Mübarek Ramazan Ayı’nın son on gününde, mübarek sol gözü daima uyanık, açık olurdu. Sağ gözü ise, vücudunun diğer tüm organlarının ihtiyacı olan dinlenmek görevini yerine getirirdi.
Çünkü, Cenab-ı Hak Teâlâ , Esteizubillah,
“Ve cealnâ nevmekum subâtâ - Ve uykunuzu dinlenme zamanı kıldık” buyurmuştur.
Kalbi ise her türlü görev ve vazifeyi gözler ve duâ ile meşgul olurdu. Bu bahsedilen özellik, Sahabe-i Kiram’dan, İbn Mes'ud R.a. ve Cabir R.a.’da da vardı.
Mübarek Şah-ı Nakşibend Hazretleri’nin vefatına bir sene kala, bir Ramazan-ı Şerif’in son on günü içinde, uyanık olan gözü ile Kadir Gecesi’ni bekleyip ararken, mübarek Ramazan’ın yirmi birinci gecesi Kadir Gecesi’nin belirtilerini gözlemledi.
O mübarek gecede, Cenab-ı Hak tarafından, Ümmet’in Süedâ yani mutluluğa ermiş olanlardan, dokuz yüz bin dokuz yüz elli yedi kişiye selamın, Rusul Melâike, Cibril-i Emin ve büyük melekler tarafından devamlı ve aralıksız olarak indirildiğini gözlemledi.
Şah-ı Kul Kaddesallahu Sırrehu, bu İlahi İyiliklerin gerçek sebep ve ilmini anlamayı arzu ederek, Seyyid-i Kâinat Aleyhissalâtü Vesselâm Hazretleri’nin yanına çıktı.
Cenab-ı Hakk’ın sayıları yüzbinlerce olan ne kadar ikrâm ve kararları var ise, ilim makamında olduğu için, bunların ilmini de anlamayı arzu etti. Resul-i Ekrem Aleyhisselam, kendisine iltifat ve ödül olarak şöyle buyurdu, “Ya Ferd-ül Efgân (sıkıntıda olan ümmetin ferdi), ümmetime bırakıp, iletmek ile görevli olduğum ilahi emaneti bıraktıktan sonra, dünya alemi ile olan alakâm kesildiği zaman, Cenab-ı Hakk’a (Huzur-u İzzet) bir telaş ve düşüncemi bildirdim ve dedim ki ‘Ya Rabbü'l-İzzet, ben ümmetimden ayrılıyorum. Onların üzerinden, Vahy-i İlahi’nin bereketinin devamı son buldu. Vahiy ile inen İlahi Ayetleriniz sayesinde bağışlamış olduğunuz mutluluk ve yardımlarınızdan, ümmetim mahrum kalacak. Bugünden sonra yardım ve bağışlamanızı nasıl ve ne ile kazanırlar? Onlar için lütüf ve rahmet kaynağı olmadan ve doğru yolu gösterecek bir sebep vermediğiniz takdirde halleri ne olur?’ diye endişemi bildirdim. Cenâb-ı Zülcelâl ve Lütuf ve'l-inâm Hazretleri bana cevap verdi ‘Ya Habibi, ben senin vefatından sonra her sene, yedi gece ve yedi kere İlahi Lütuflarımı kazanmaları için sebepler bağışlarım’
Cenab-ı Hak Teâlâ Hazretleri’nin bana söz verdiği 7 geceden,
Birincisi, Leyle-i Kadir’dir.
İkinci ve üçüncü, iki bayram gecesidir.
Dördüncü, Leyle-i İrfan’dır.
Beşinci, Leyle-i Velâdetim’dir.
Altıncı, Leyle-i Mi’rac’dır.
Ve yedinci, Leyle-i Berâat’tir.
Cenab-ı Hak bana buyurdu ki, ‘Bu yedi gecede, İsrailoğulları Peygamberleri’ne nasıl bağışladıysam, o şekilde bağışlarım. Onlara, Cibril-i Emin ile meleklerimi, rahmetlerim ve İlahi Lütuflarım ile gönderirim’ Ya Ferd-ül Efgân, Cenab-ı Hakk’ın bana bildirdiği o yedi gecenin hediye ve lütuflarını kazanan ümmetime ve özellikle Leyle-i Kadir’in mutluluğunu kazanıp, o geceyi ve selamını anlayıp, bilen kimseye, Cenab-ı Hakk’ın, tüm yaratmış olduklarının yüz bin sene boyunca yapmış olduğu, kabul edilmiş olan ibadetlerin sevap ve mutluluğu vardır. Hatta yedi yüz bin senenin mutluluğuna erişen kimseler de olur. O gecenin selamından ortaya çıkan mutluluk kaybolmaz. Kendi defterlerine yazılmaz, borçlu olunanlara verilmez. Dâr-ül-İzz, Dâr-ül-Celâl (sekiz cennetin birincisi) ve Dâr-ül-Keramet’e altı değer, derece ve nitelik rehber olur. Ya Ferd-ül Efgân, sır ve sebep budur”.
Bahsedilen, mübarek Kadir Gecesi içinde mutluluk sebebi olan, Hak Teâlâ Hazretleri’nin bu selamı, yüz yirmi dört bin Evliya-i Kiram tarafından iade edilir. Çünkü, hiçbir asır, bu adet Evliya-i Kiram eksik olmazlar. Fitne-Fesat ne kadar çoğalsa da bunlar daima vardır. Sırası gelmişken, Oruç hakkında anlatıyorum.
Sıradan kimselere orucun farz kılınmasının sebebi, Şehvet-i Haram’ı ortadan kaldırıp, Şehvet-ül Helal’i azaltmaktır.
Farz olmasında ki sebebi tamamlayarak oruç olabilmek ancak dört şeyin korunması ile mümkün olur.
Birincisi, bütün cevarih yani 366 uzuv ve organları, Cenab-ı Hak Teâlâ Hazretleri’nin sözleri (Kur’an) ve Resulullah Aleyhisselam’ın Hadis-i Şerif’leri yardımı ile, yasaklanmış ve haram kılınmış bütün aykırılıklardan (mahrumat) korumaktır.
İkincisi, kötü, fena olan topluluklardan uzak durmak, hatta yararsız, boş sözler konuşulan topluluklardan da uzak durmaktır.
Üçüncüsü, dilini bütün boş ve gereksiz, ve hatta Dünya ve Ahireti’ni kazanmaya yardımı olmayan sözlerden korumaktır.
Dördüncüsü, bütün İslâm ve imân ehlini verebileceğin zararlardan korumaktır.
Bismillâhirrahmânirrahîm, “El-muslimu men selime’n-Nâsu min lisanihi ve yedihi - Müslüman, insanların elinden ve dilinden emin olduğu kimsedir” Hadis-i Şerif’ine göre hareket etmektir. Hatta, kendisine ait olan hayvanların bile diğer insanlara vereceği zararı önlemektir.
Bu meselelere uyarak hareket etmeye, şu dört şey yardımcı olur,
Birincisi, aç karnı,
İkincisi, Salih insanlarla oturup kalkması ve sohbet etmesi,
Üçüncüsü, Tûl-i emel yani zevk, sefa içinde uzun hayat yaşama isteğinden kendisini korumaya çalışması,
Dördüncüsü, sürekli kendisinden ortaya çıkan kötülükleri hesaplayarak, amel muhasebesi yapması.
Bu bahsedilen şekilde oruç tutulmadığı takdirde, o kişi oruç değildir ve o kişinin aç ve susuz kalmasında itaat ve ibadet sayılabilecek bir durum yoktur.
O kimse daha doğrusu, helâlinden oruç olup, haram ile orucu açmış olan kimsedir. Bahsedilen durum üzerine, Kadir Gecesi’nin mutluluğuna erişebilmek için oruç olmak, ve son on gün içinde bulunan, vitr geceleri olan 21, 23, 25, 27 ve 29’uncu gecelerinde uyumayarak, bu geceleri ibadetle geçirmek şarttır.
Aynı İmâm Süfyân es-Sevrî Hazretleri’nin mezhebinde,
Ramazan-ı Şerif’de oruç olmak farz olduğu gibi, o son gecelerde uyanık kalmak gibi
SON